FRİDA KAHLO ANISINA (2022) Drawing by Ayşe Keleş

Digital licensing

This image is available for download with a licence

$32.31
$129.18
$269.13
Max resolution: 1414 x 2048 px
Download immediately upon purchase
Artists get paid their royalties for each sales

Sold by Ayşe Keleş

1907 yılında Meksiko'nun güneyindeki Coyoacán'da dünyaya geldi. 6 Temmuz 1907 günü doğmuş olmasına rağmen kendisi doğum tarihini Meksika Devrimi'nin gerçekleştiği 7 Temmuz 1910 günü olarak ilan etmiş, yaşamının modern Meksika'nın doğuşuyla başlamış olmasını istemiştir. Altı yaşındayken geçirdiği çocuk felcinin sonucu[...]
1907 yılında Meksiko'nun güneyindeki Coyoacán'da dünyaya geldi. 6 Temmuz 1907 günü doğmuş olmasına rağmen kendisi doğum tarihini Meksika Devrimi'nin gerçekleştiği 7 Temmuz 1910 günü olarak ilan etmiş, yaşamının modern Meksika'nın doğuşuyla başlamış olmasını istemiştir.

Altı yaşındayken geçirdiği çocuk felcinin sonucu olarak bir bacağı engelli kalmış, kendisine "Tahta Bacak Frida" denmişti. Bu engeliyle baş etmesini bilen Frida, genç kızlık çağında, dönemin en iyi eğitimini veren Ulusal Hazırlık Okulu’nda okudu. Bu okul, onu sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlara yönlendirdi. İleride Meksika düşün yaşamının önemli isimleri olarak anılacak Alejandro Gomez Arias, Jose Gomez Robleda, Alfonso Villa okul arkadaşları oldu. Okulda, anarşist bir edebiyat grubuna dâhil oldu; güçlü bir kişilik oluşturmaya başladı. 18 yaşında geçirdiği bir trafik kazası bütün hayatını değiştirdi.

Otobüs kazası
17 Eylül 1925'te okuldan eve dönerken bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu çok kişinin öldüğü kazada, tramvayın demir çubuklarından birisi Frida'nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıkmıştı. Kazadan sonra tüm hayatı korseler, hastaneler ve doktorlar arasında geçmiş; omurgası ve sağ bacağında dinmeyen bir acıyla yaşamış, 32 kez ameliyat edilmiş ve çocuk felci nedeniyle sakat olan sağ bacağı 1954’te kangren yüzünden kesilmiştir.

Kazadan bir ay sonra hastaneden çıkan Kahlo, ailesinin teşviki ile sıkıntı ve acıdan kaçmak için resim yapmaya başladı. Yatağının tavanındaki aynaya bakarak oto-portreler yaptı. İlk otoportresi, "Kadife Elbiseli Otoportre"dir (1926).[3]

1927 yılı sonunda yürümeye başlayan Kahlo, bu dönemde sanat ve politika çevreleri ile yakınlaşmaya başladı. Kübalı önder Julio Antonio Mella ve fotoğraf sanatçısı Tina Modotti ile tanışıp yakın arkadaş oldu. Birlikte, dönemin sanatçılarının davetlerine, sosyalistlerin tartışmalarına katılmaya başladılar. Kahlo, 1929'da Meksika Komünist Partisi’ne üye oldu.

Evliliği

Frida Kahlo (ortada) ve Diego Rivera, 1932, Carl Van Vechten tarafından çekilmiş.
Resim çizmeye devam eden Kahlo aynı dönemde arkadaşı Tina Modotti aracılığıyla Meksikalı Michelangelo olarak anılan ünlü ressam Diego Rivera ile tanıştı ve ona resimlerini gösterdi. Aralarında romantik bir ilişki doğan iki ressam, 21 Ağustos 1929'da evlendiler. Frida, Rivera'nın üçüncü eşi oldu. Evlilikleri, "fil ile güvercinin evliliğine" benzetildi.[4]

Sanatçı, ikinci otoportresini evlendiği yıl yaptı (Eser, 2000 yılında Amerikalı bir koleksiyoner tarafından 5 milyon dolara satın alınmıştır[5]). Aynı yıl Rivera'nın Komünist Parti'den ihraç edilmesi üzerine Frida Kahlo da partiden ayrıldı. 1930'da eşiyle beraber ABD'ye gitti ve 1933'te Rivera aldığı duvar resmi siparişlerini bitirinceye kadar eşiyle birlikte orada yaşadı. Evliliklerinden iki yıl sonra bir düğün fotoğrafından yola çıkarak "Frieda ve Diego Rivera" (1931) adlı tablosunu yaptı. San Fransisco Kadın Ressamlar Topluluğu yıllık sergisinde sergilenen bu eser, onun bir sergide yer alan ilk tablosu oldu.[6]

Çiftin fırtınalı bir evlilik yaşamları oldu. Sağlık sorunları nedeniyle bir çocuğunu aldıran ve art arda iki düşük yapan Frida, eşinin sadakatsizlikleri nedeniyle 1939 yılında ondan ayrıldı ama 1 sene sonra yeniden evlendiler ve Frida'nın çocukluğunu geçirdiği "Mavi Ev'e" yerleştiler.

Frida'nın da evlilikleri sırasında çeşitli erkeklerle ilişkileri olmuştu. Bunlardan birisi de Rus devriminin önde gelen isimlerinden Lev Troçki idi. Troçki, Rivera'nın Meksika Cumhurbaşkanından aldığı özel izin ile 1937'de Meksika'ya gelmiş ve Frida'nın evine yerleşmişti. Aralarındaki ilişkiyi Troçki'nin eşinin fark etmesi üzerine Frida, Troçki'den ayrılmıştır. Troçki'ye düzenlenen suikastın ardından suikastçı ressam Siqueiros'un arkadaşı olması nedeniyle sorgulanan Frida, bir süre Meksika'dan ayrılmayı uygun bulmuş; o sırada San Francisco'da bulunan eski eşi Rivera'nın yanına gitmiş ve çift orada yeniden evlenmişti.

Son yılları
Sık sık sağlığı bozulan Frida, dayanılmaz acılarla başa çıkmak için bütün gücüyle resim yapmış; yalnız ülkesinde değil, Amerika ve Fransa'da da sergiler açmıştır. 1938'de New York'ta açtığı sergi ona büyük ün getirdi, 1939'daki Paris sergisi ile övgüler topladı.

1943'te La Esmeralda adlı yeni bir sanat okulunda öğretim üyeliğine başlayan Frida, sağlık durumu kötüleşmesine rağmen ders vermeyi on yıl boyunca sürdürdü. Sağlık koşulları nedeniyle Mexico City'ye gidemediğinden, derslerini evinde veriyordu. Öğrencilerine "Los Fridos" (Frida öğrencileri) denildi.

1948'de yeniden Meksika Komünist Partisi'ne katılmak için başvurdu ve başvurusu kabul edildi.

1950'de omurgasındaki sorunlar nedeniyle hastaneye kaldırıldı ve 9 ay hastanede kaldı. 1953 yılı Nisan ayında Mexico City'de bir kişisel sergi açtı; Temmuz ayında sağ bacağı kesildi.

Ölümü
Frida Kahlo, 13 Temmuz 1954'te, akciğer embolisi teşhisiyle son nefesini verdiğinde; arkasında bıraktığı son tablosu; Yaşasın Yaşam isimli bir natürmorttu.[7] Cenazesi ertesi gün yakıldı. Külleri Mavi Ev'de muhafaza edilmektedir. Mavi Ev, 1955'te Rivera tarafından devlete bağışlanmıştır.

Hayatını konu alan filmler
Frida Kahlo'nun hayatı Frida ismi ile sinemaya aktarıldı ve bu filmde Kahlo'yu Salma Hayek oynadı (2002).
2005'te hayatını konu alan "The Life and Times Of Frida Kahlo" adlı bir belgesel film çekildi.[8]
Resimleri
Frida Kahlo’nun 143 resmi vardır; 55 tanesi otoportredir.[9] Yaşamının büyük bir bölümünü yatakta başının üstünde duran, “gündüzlerinin ve gecelerinin celladı” olarak tanımladığı bir aynaya bakarak geçirdiği için sürekli oto-portre çizmiştir. Resimlerindeki ustalık, Pablo Picasso'ya bile "Biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz" dedirtmiştir.

Sürekli evcil hayvan besleyen Frida'nın beslediği hayvanlarla ilgili iki portresi vardır: 1941'de yaptığı "Ben ve Papağanlarım" ile 1943'te yaptığı "Maymunlarla Otoportre".

Frida'nın resimleri "sürrealist" olarak değerlendirilse de o sürrealizmi reddetti.[10] Resimleri aslında acı ve kesin gerçekliği yansıtıyordu. Frida'nın resimlerinde Meksika kültürü ve devrimci ulusal kimlik tuvale aktarılmıştı.

Kahlo, 1938'de New York'ta sürrealist resmin öncü isimlerinden dostu Andre Breton'un da desteğiyle bir sergi açtı ve bu sergi ona uluslararası ün getirdi. 4 tablosunu aktör Edward G. Robinson'a satarak ilk büyük satışını gerçekleştirdi, resimlerinin yarısı satıldı. Bu başarı üstüne 1939'da Paris'te bir sergi açtı. Paris sergisinde fazla resmi satılmasa da eserleri büyük ilgi topladı; Picasso ve Kandinsky gibi sanatçıların övgüsünü kazandı; Louvre Müzesi, sanatçının Çerçeve adlı tablosunu satın aldı. Sanatçı, ülkesindeki ilk kişisel sergisini 1953'te Meksika'daki galerisinde açtı. Doktoru yatağından çıkmasını yasakladığı için serginin açılışına karyolasında taşınarak götürülmüştü.[11]

Related themes

FridaKahloAnısınaRessamSoyutsanat

Automatically translated
Follow
He was born in the Keşan district of Edirne. Due to his father's duty at the consulate, he attended school with his grandmother for a while. While she was making plans to go to her family when the school[...]

He was born in the Keşan district of Edirne. Due to his father's duty at the consulate, he attended school with his grandmother for a while. While she was making plans to go to her family when the school was over, she won the Edirne Teacher's School for Girls (later turned into a high school). She was interested in all branches of art. He was interested in painting and ceramic arts. After graduating from school, he went abroad to his family. When her dream of teaching came to an end with the change of law, she attended the courses given by the National Education and became a cosmetologist and then a trainer by taking formation. She had a marriage that ended in separation. She still lives in İzmir Karşıyaka.
 Ayşe Keleş is an author who has written works in the categories of Literature, Novel and Poetry. Major books in alphabetical order; A Part of Me is Always Half, I said It can be counted as Look at Myself, My Heart. ... The last book, "I Have No Witnesses Other Than 35½'lu District", written by Ayşe Keleş, was presented to the readers by Cinius Publications.

See more from Ayşe Keleş

View all artworks
Acrylic on Canvas | 9.8x13.8 in
$218.21
Acrylic on Canvas | 13.8x9.8 in
$218.21
Acrylic on Canvas | 13.8x9.8 in
$218.21
Acrylic on Canvas | 9.8x13.8 in
$218.21

Artmajeur

Receive our newsletter for art lovers and collectors