Halis Ayan Ebru Hat

”Ebru sanatı bana yaşadığım hayat gibi geliyor.” Desen çizerken yaptığım gibi; şekilleri ve biçimleri kendin yönlendiremiyorsun ebruda. İşte bu; bana yaşadığım hayat gibi geliyor... “Ebru çok sürükleyici bir şey. Onun heyecanı; insanı birçok çirkin işten de alıkoyar, ebruyla uğraşanın kavgayla işi olmaz.” Bizde tekne; besmele ile açılır, geçmiş pirlerin ruhuna üç İhlâs, bir Fatiha okunur. Ucu boyalı iğneyi (bizi); suya batırmak, fırçayı silkelemek o kadar zor görünmüyor. En zor çiçek motifi yirmi dakika içinde istenilen renk ve büyüklükte kağıdın üzerine düşüyor. Her şey kolay gibi... Peki gerçekten böyle mi? Hayır... Ancak uğraşanın; değerini ve zorluğunu bilebileceği bir sanattır ebru. Usta çırak geleneği ile süregelen bir anlayıştır. “Sanatı dünya üzerine yayan Cenab-ı Hak’tır. O’nun yarattığı her şey sınırsız güzellik ve derinliktedir. O’nun yarattıklarının ucu bucağı yoktur. Sanatçı bunu fark ettiğinde aczini de anlıyor ve ben yaptım diyemiyor.” İslam sanatında eserden ziyade eseri ortaya koyan kişinin tekâmülüdür esas. Kişiye kazandıracağı ahlak, edep her şeyin önündedir. Tıpkı Yunus Emre’nin dediği gibi: “Vardım irfan meclisine, Eyledim ilmi talep, Meğer ilim bir hiç imiş, İlla edep illa edep.” Yunus Emre; sanattan önce, sanatın edebinin geldiğinin altını çiziyor. Sanatın insana dönük tarafı da burası: “Çok güzellikler yapmışız ama bu bizi Yaradan’dan uzaklaştırıyorsa o iş batıldır. Bizi Yaradan’a yaklaştırdığı sürece sanat sanattır. Sanat ilahî bir şeydir.” İçinde yaşadığımız toplumun gerginliğini atabilmesi, ruh sükûnetine ulaşabilmesi için sanat ile meşgul olmasında fayda var. İşin edebi elden giderse o zaman tehlike sinyalleri çalar. Kişi kendini; yaptığı eserin tek vücuda getireni gibi gördüğünde sıkıntı başlar. Bu sebeple; eğitim veren kurumların öncelikli görevi, işin edep ve ahlakını da tekniğiyle beraber aktarmak. “Suyun üzerindeki renkler ve biçimler; iyi ki değişiyor” dedim kendi kendime... Allah'ın selamı ve bereketi üzerinize olsun. Halis AYAN Sanatçı (Ressam,Kaligraf, Ebrucu)

Ebru Sanatı İçin Gerekli Malzemeler.

Ebru Teknesi : 5-6 cm derinliğinde genellikle 35X50 cm ebatlarında paslanmaz krom nikel malzemeden imal edilmiş tepsiye benzer bir kaptır. Galvanizli saç, alimunyum hatta cam gibi malzemelerden bile ebru teknesi yapılmaktadır.
Fırça : Tekne yüzeyine boya serpek için, ebrucuların kendileri tarafından hazırlanan, at kılından yapılan fırçalardır. Eskiden hazır olarak satılmayan ebru fırçaları şimdilerde rahatlıkla hazır olarak satın alınabilmektedir. Ebru fırçasının sapı eski ustalarca gül ağacından yapıldığından günümüzde de en fazla gül dalı kullanılmaktadır.
Deste Seng : Ebru boyalarının ezilme işlemi için kullanılan mermerden yapılmış bir araçtır.
Kürek (Spatula) : Teknedeki suyu karıştırmak ve boya ezerken dağılan malzemeyi toparlamak için kullanılan aletdir.
Boya Kabı : Ebru boyalarının saklanacağı camdan imal edilmiş ağzı dar olmayan kaplardır. geleneksel ebruda zemin ebrusu için 3 farklı boya kabına ihtiyaç duyulduğundan, boyaların sıralarının gözle tespit edilmesi için 3 farklı ebatta ve yaklaçık 100 cc lik cam kaplar idealdir. çiçek boyalarının cam kapları ise daha küçük seçilebilir.
Biz: Ebruda gel-git yapmak, tekneye çiçek, hatib yapmak için boya damlatmak ve su üzerine damlatılmış olan dairesel boya damlalarını şekillendirmek için kullanılan aletdir. Paslanmaz çelikten yapılan bızların genellikle ağaç sapları olur. 0,5 mm den başlayarak 7-8 mm ye kadar farklı çaplarda bizler kullanılabilir. uçlarının oval olması ve kaliteli malzemeden yapılmış olması gerekmektedir.
Tarak : Taraklı ebru denilen ebru çeşidini yapmak için kullanılan, sıklıklarına göre dar ve geniş taraklı diye adlandırılan, yaklaşık 5 cm uzunluğundaki tellerin tahta bir plakaya sıralı olarak tutturulması ile yapılan alettir. Sümbül yapmak için kullanılan ve tellerin yumurtamsı biçimde dizildiği "sümbül tarağı" da ebru da kullanılmaktadır.
Kurutma Sehpası : Tekneden alınan ebrulu kağıdın düzgün ve hızlı bir şekilde kurutulması için tasarlanmış, genellikle 55X75 cm ebatlarında raflardan oluşan bir alettir.
Damlalık (pipet): Boyaların içine öd, su, neft damlatmak için kullanılan aletdir. Ebru sanatında boyaların ayarının yapılması zor bir iştir, ve boyaların içlerine damlalar ile su ve öd katılır, yeterli miktarın tesbiti için acele etmeden ve tekrar tekrar deneyerek en iyi ayara ulaşılır.

Kıvam Artırıcı : Ebru sanatında, teknedeki suyun yoğunluğunun artırılması için suya karıştırılan kitre, deniz kadayıfı, sahlep, keten tohumu gibi malzemlerdir. Geleneksel Ebru sanatımızda en fazla kullanılan kitredir. kitrenin hazırlanışı ile ilgili hemen her ebru sitesinde tarif olduğundan, biz burada deniz kadayıfının tarifini yapmayı uygun bulduk. deniz kadayıfı su yosunundan elde edilen bir maddedir. 5 litre ılık suya 2 - 3 tepeleme yemek kaşığı kadar deniz kadayıfı katılarak karıştırma usulü ile eritilir. çok sıcak veya çok soğuk suda eritilmemesi gerekmektedir. 10 ar dakikalık 3 tekrar yaparak ve her tekrar arasında 15-20 dakika kadar bekleyerek karıştırılısa tam çözülme sağlanmış olur ve 5-6 saat sonra rahatlıkla kullanılabilir. kullanmaya başlamadan önce 5 litre kadar deniz kadayıflı suya yaklaşık 1 yemek kaşığı miktarı formal dehit ilave ederek, hazırladığınız bu sıvıyı kullanma ömrünü uzatabilirsiniz. hazırlanışı kitreden daha kolay olduğu için tercih edilebilir bir malzemedir. sıcak havalarda bozulma süresi daha erken olduğundan buzdolabında saklanması daha uygundur.
Boya : Gelenksel ebru sanatımızda toprak boya diye adlandırılan, suda çözülmeyen boyalar kullanılır. ebru boyaları topraktan elde edilenler olduğu gibi bazı bitkilerden elde edilenleri, pigment olanları da kullanılır. toprak boyadan kasıt asit ve kazein ihtiva etmeyen tabii boyalardır. Geleneksel ebru sanatında tabii boyaların kullanılmasının sebebi; içlerinde zararlı hiçbir katkının olmaması ve bu boyalar ile yapılan ebruların renklerinin uzun süre solmadan kalabilmesidir.
Hazırlanışı : Toprak halide olan boyalar önce iyice ezildikten sonra bir elek yardımı ile içinde bulunan taş, çakıl v.s. maddelerden temizlenir. temizlenmiş olan boya bir kaba alındıktan sonra üzerine bir miktar su ilave edilir ve karıştırılarak bir süre burada bekletilir. su ile karıştırlmış olan boyalar, karıştırma işleminden hemen sonra başka bir kaba bir kaba boşaltılır. boşaltılmış olan kabın dibinde kalan tortular atılır ve bu işlem 3-4 kez tekrarlanır. en sonunda kalan boya sık bir elek yardımı ile tekrar temizlenir ve kalan su atılır. bu işlemlerden sonra boya ezilmeye hazır hale gelir.
Ebru boyalarının hazırlanmasındaki belkide en önemli ayrıntı boyaların iyi bir şekilde ezilmesidir. Ebruda kullanıcağınız boyalar eğer yeteri kadar ezilmemiş ise; suyun üzerinde yüzmez dibe çökerler, kağıdı tekneden alırken tekne kenarına sürtünmeden dolayı akabilirler ve soluk görünürler. bu gibi sebeplerden dolayı boyalarınızı ezerken sabırlı davranmanız ve yeteri kadar ezmeniz şarttır. iyi ebru yapabilmek için iyi boyalar gereklidir. ezmek istediğiniz boyadan bir avuç kadar alıp desteseng altlığına koyulur ve boyanın ortasına su dökmek için bir çukur meydana getirilir ve su ile karıştırılmaya başlanır. karıştırma işlemi neticesinde çamur kıvamına gelen boya, desteseng yardımı ile 8'e benzer hareketler yapılarak ezilir. yeteri kadar ezilen boya daha sonra bir kap içine konur ve içine öd ilave edilerek beklemeye alınır. boyaların öd ile karştırılarak bekletilmesi boya kalitesi açısından önemlidir ve uzun süre öd ile bekletilen boyalar daha iyi sonuç verir.
Neft (Terebentin) : Neft ebru boyalarının içine ilave edildikten sonra tekneye serpilen boya damlaları içlerinde küçük hava kabarçıkları varmış gibi dağılırlar, neftli boya kullanımı ebru yapımında tekneye düşen toz deliklerine benzer etki yaptığı için tozdan kaynaklanan hataların görünmemesini sağlar. boyanın içine tek damlalar halinde ilave edilerek denenmesi ve yeterli neft ayarını yakalamak için sabırlı olunması gereklidir. çiçekli ebru yapımında kullanmak üzere hazırlanan neftli boya için kullanılan fırça kavanozdan çıkarıldıktan sonra tamamen sıkıldıktan sonra kullanılmalıdır çünkü; fazla neftli boyalar çiçek zeminlerinde çok büyük dairesel şekiller meydana getirir ve zeminin görüntüsünü bozar.Tekne üzerine küçük serpmeler yapılması estetik olarak uygundur.
Öd : Ebruda kullanılan boyaların içine katıldığında, boyaların su yüzeyinde dairesel şekilde açılarak dibe batmasını ve boyaların birbirlerine karışmasını engeller. genellikle sığır ödü kullanılır. sarı renkli ve kötü kokulu bir madde olan öd bu sanatın olmazsa olmazlarındandır. (ebruyu seven kokusuna katlanır) ebruda tekneye serpilecek boyaların öd ayarları, ilk sırada kullanılacak boyaya en az, ve sıralama ile doğru orantılı olarak bir sonraki boyalara daha fazla öd katılarak yapılır. ödü fazla olan boyanın üzerine daha az öd ihtiva eden boya serpilmesi halide, boya açılmayıp suyun dibine batacaktır. sıcak havalarda erken bozulan öd buzdolabında muhafaza edilmelidir.
Su : Ebru yapmak için hazırlayacağınız su temiz olmalıdır. istanbul da çeşme suyu ile deniz kadayıflı veya kitreli su hazırlamak problem olmasada, tecrübe ile sabit olarak bazı suların kullanıma uygun olmadığı görülmüştür.

Değerli sanatseverler; bu açıklamalar geleneksel ebruya göre yapılmıştır.
Temel olarak bunları iyi öğrenen; sonrasında özgün ve çağdaş çalışmalar da yapabilir.
Bunları hazır olarak satılan sanat malzemecilerinden de alabilirsiniz.


SANATLI VE RENKLİ GÜNLERİNİZ BOL OLSUN...

Ebru atölyesinde kursiyer arkadaşlarla çalışma...

1959 Turhal doğumluyum.
Evliyim, bir oğlum ve bir kızım var.
Emekli bir resim öğretmeni ve sanatçıyım.
Tokat Turhal'da oturuyorum.
Çok teşekkürler.

Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları’nın, bu yıl 4.sünü düzenlediği Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi, Gölcük Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi Sanat Galerisi’nde açıldı.
Gölcük Belediyesi Başkan Yardımcıları İbrahim Tektaş ve Hasan Özer, Gölcük Halk Eğitim Müdürü Orhan Merdanoğlu ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı M.Sait Karaçorlu ile birlikte çok sayıda sanat severin hazır bulunduğu sergi açılışında, programı KO-MEK Mevlana Kurs Merkezi, Diksiyon kursiyerlerinden Cemile Kutgün Morgül sundu. Aldığı eğitim neticesinde kursiyerin oldukça rahat bir sunum gerçekleştirdiği gözlendi.



EBRU HAYAT GİBİDİR, KONTROL ETMESİ GÜÇTÜR

Programda konuşan , Değirmendere Kurs Merkezi’nde eğitim alan Halis Ayan’dı. 15 yıl öncesinde Ebru ile tanışan Ayan, Ebru sanatının diğer sanatlardan farklı oluşuna ve Ebru’nun zor inşa edilişine değindi. Kendini sanatında daha iyi yetiştirmek için KO-MEK’i seçtiğini söyleyen Halis Ayan, “Ebru sanatı bana yaşadığım hayat gibi geliyor.” Desen çizerken yaptığım gibi; şekilleri ve biçimleri kendin yönlendiremiyorsun ebruda. İşte bu; bana yaşadığım hayat gibi geliyor... “Ebru çok sürükleyici bir şey. Onun heyecanı; insanı birçok çirkin işten de alıkoyar, ebruyla uğraşanın kavgayla işi olmaz.” Bizde tekne; besmele ile açılır, geçmiş pirlerin ruhuna üç İhlâs, bir Fatiha okunur. İnsanların gerginliklerinden kurtulmanın en iyi ve en kolay yolu sanat ile uğraşmaktır. Bu anlamda KO-MEK’in halkımıza çok geniş imkanlar sağladığını düşünüyor, herkesi KO-MEK kurslarına davet ediyorum” dedi.

EBRU ve HÜSN-İ HAT

Dönem boyunca Kocaeli’nin dört bir yanında hizmet veren KO-MEK Kurs Merkezleri’nde, halkın talebi doğrultusunda açılan Ebru ve Hüsn-i Hat branşlarında eğitim gören kursiyerlerin el emeği göz nuru eserlerden oluşan sergi oldukça beğenildi. 170 ayrı eserin yer aldığı sergiye, Gölcük Halkı büyük ilgi gösterdi. KO-MEK Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi, Gölcük Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi Sanat Galerisi’nde, 14 Mayıs’a kadar sanat severlerin ziyaretine açık tutulacaktır.

KO-MEK kursiyerlerinin ebru ve hat sergisi büyük ilgi gördü

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek Kursu(KO-MEK)'nda ebru ve hüsn-i hat dallarında eğitim gören kursiyerlerin eserleri Gölcük Sanat Galerisi'nde görücüye çıktı. Yaklaşık 170 eserin yer aldığı sergi, vatandaşlardan büyük ilgi gördü.

Geleneksel Türk-İslam sanatının vazgeçilmez dallarından birisi olan ebru ile yapılmış eserler, Gölcük Sanat Galerisinde sanatseverlerle buluştu. Kadınların ebru sanatı ile yaptığı eserler, sanatseverlerden büyük ilgi gördü.

Sergide birçok eseri bulunan kursiyerlerden Halis Ayan, ebru sanatıyla yıllar önce tanıştığını belirterek, ebru sanatının kendisine yaşam gibi geldiğini söyledi.

Ayan, "Ebru çok sürükleyici bir sanat, Ebruyla uğraşanın kavgayla işi olmaz. Bizde tekne besmele ile açılır, geçmiş pirlerin ruhuna üç İhlas, bir Fatiha okunur. İnsanların gerginliklerinden kurtulmanın en iyi ve en kolay yolu sanat ile uğraşmaktır." şeklinde konuştu.

Konuşmanın ardından sergi törenle açıldı. 170 eserin yer aldığı Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi, Gölcük Sanat Galerisi'nde, 14 Mayıs'a kadar gezilebilecek.

(CİHAN)

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitim Kursları 10 Mayıs Pazartesi günü Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi’nin açılışını gerçekleştirecek. KO-MEK Hüsni-i hat ve ebru kursiyerlerinin eserlerinden oluşan sergi Gölcük Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi Sanat Galerisi’nde açılacak. Bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilecek olan sergi 14 Mayıs Cuma gününe kadar izlenebilecek.

KOCAELİ (CİHAN)- Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek Kursu(KO-MEK)'nda ebru ve hüsn-i hat dallarında eğitim gören kursiyerlerin eserleri Gölcük Sanat Galerisi'nde görücüye çıktı. Yaklaşık 170 eserin yer aldığı sergi, vatandaşlardan büyük ilgi gördü.
Geleneksel Türk-İslam sanatının vazgeçilmez dallarından birisi olan ebru ile yapılmış eserler, Gölcük Sanat Galerisinde sanatseverlerle buluştu. Kadınların ebru sanatı ile yaptığı eserler, sanatseverlerden büyük ilgi gördü.

Sergide birçok eseri bulunan Halis Ayan, ebru sanatıyla yıllar önce tanıştığını belirterek, ebru sanatının kendisine yaşam gibi geldiğini söyledi.

Ayan, "Ebru çok sürükleyici bir sanat, Ebruyla uğraşanın kavgayla işi olmaz
Bizde tekne besmele ile açılır, geçmiş pirlerin ruhuna üç İhlâs, bir Fatiha okunur. İnsanların gerginliklerinden kurtulmanın en iyi ve en kolay yolu sanat ile uğraşmaktır." şeklinde konuştu.

Konuşmanın ardından sergi törenle açıldı. 170 eserin yer aldığı Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi, Gölcük Sanat Galerisi'nde, 14 Mayıs'a kadar gezilebilecek.

Röportaj yapıldığında, çalışma anında ki çekilmiş fotoğrafım...

KOCAELİ (CİHAN)- Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek Kursu(KO-MEK)'nda ebru ve hüsn-i hat dallarında eğitim gören kursiyerlerin eserleri Gölcük Sanat Galerisi'nde görücüye çıktı. Yaklaşık 170 eserin yer aldığı sergi, vatandaşlardan büyük ilgi gördü.
Geleneksel Türk-İslam sanatının vazgeçilmez dallarından birisi olan ebru ile yapılmış eserler, Gölcük Sanat Galerisinde sanatseverlerle buluştu. Kadınların ebru sanatı ile yaptığı eserler, sanatseverlerden büyük ilgi gördü.

Sergide birçok eseri bulunan Halis Ayan, ebru sanatıyla yıllar önce tanıştığını belirterek, ebru sanatının kendisine yaşam gibi geldiğini söyledi.

Ayan, "Ebru çok sürükleyici bir sanat, Ebruyla uğraşanın kavgayla işi olmaz
Bizde tekne besmele ile açılır, geçmiş pirlerin ruhuna üç İhlâs, bir Fatiha okunur. İnsanların gerginliklerinden kurtulmanın en iyi ve en kolay yolu sanat ile uğraşmaktır." şeklinde konuştu.

Konuşmanın ardından sergi törenle açıldı. 170 eserin yer aldığı Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi, Gölcük Sanat Galerisi'nde, 14 Mayıs'a kadar gezilebilecek.

Resim Öğretmeninin Sanat Aşkı


Değirmendere Kurs Merkezi’nde Ebru eğitimi alan kursiyerler huzurlu bir eğitim ile vakitlerini en iyi şekilde değerlendiriyorlar.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları eğitim verdiği her alanında, kursiyerlerin memnuniyetiyle taçlandırılıyor. Değirmendere Kurs Merkezi’nin eşsiz manzarasında eğitim alma fırsatı bulan Ebru ve Resim Kursiyerleri sanatlarını geliştirme fırsatı buluyorlar. 30 senelik resim öğretmeni olan Halis Ayan ise, çocukluğundan beri resme ilgisi olduğunu söylüyor. 2009 yılında geldiği Kocaeli’ de KO-MEK ile tanışarak birbirinden güzel Ebru çalışmaları yapma fırsatı buluyor. Halis Bey, Türk İslam Sanatları’nın her dalında kendini geliştirmek için Türkiye’nin birçok ilinde ustalardan eğitim alırken son durak olarak Kocaeli’ de KO-MEK Usta Öğreticilerinden bu eğitimi alıyor.
MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİNDEN, RESİM ÖĞRETMENLİĞİNE GEÇİŞ
Halis Bey Resme ve Sanata olan ilgisini şu sözlerle ifade ediyor “Resme olan ilgilim çok büyüktü. Matematik öğretmenliğini kazanmama rağmen resim öğretmenliğine geçtim. Dedemin güzel Hüsn-i Hat yapması benim de Hüsn-i Hat’a olan ilgimi arttırdı. Memleketim Tokat Turhal’ da görev yaptım. Orada eğitim alma fırsatım olmadığı için Geceleri kendi kendime çalışmalar yaptım.
KISA SÜREDE KO-MEK’LE TANIŞMA
Halis Ayan Kocaeli’ ye gelir gelmez KO-MEK’ le tanışmasını şu şekilde anlatıyor “2009’dan itibaren oğlumun tayini çıkması nedeniyle Kocaeli’ ye yerleştik. Hemen KO-MEK’ le tanıştım. Kısa sürede çok eser yaptım. Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi’nde bu eserlerim sergilendi. Seneye’ de Ebru çalışmalarıma devam edeceğim, be İzmit merkez’ de KO-MEK Usta öğreticisi Erol Balcı’ dan Hüsn-i Hat eğitimi almak istiyorum. Türk İslam Sanatları’nın her alanında kendimi geliştirmek için çalışmaya devam edeceğim” dedi.

”Ebru sanatı bana yaşadığım hayat gibi geliyor.”
Desen çizerken yaptığım gibi; şekilleri ve biçimleri kendin yönlendiremiyorsun ebruda. İşte bu; bana yaşadığım hayat gibi geliyor...
“Ebru çok sürükleyici bir şey. Onun heyecanı; insanı birçok çirkin işten de alıkoyar, ebruyla uğraşanın kavgayla işi olmaz.”
Bizde tekne; besmele ile açılır, geçmiş pirlerin ruhuna üç İhlâs, bir Fatiha okunur.
Ucu boyalı iğneyi (bizi); suya batırmak, fırçayı silkelemek o kadar zor görünmüyor. En zor çiçek motifi yirmi dakika içinde istenilen renk ve büyüklükte kağıdın üzerine düşüyor.
Her şey kolay gibi...
Peki gerçekten böyle mi? Hayır...
Ancak uğraşanın; değerini ve zorluğunu bilebileceği bir sanattır ebru. Usta çırak geleneği ile süregelen bir anlayıştır.
“Sanatı dünya üzerine yayan Cenab-ı Hak’tır. O’nun yarattığı her şey sınırsız güzellik ve derinliktedir. O’nun yarattıklarının ucu bucağı yoktur. Sanatçı bunu fark ettiğinde aczini de anlıyor ve ben yaptım diyemiyor.”
İslam sanatında eserden ziyade eseri ortaya koyan kişinin tekâmülüdür esas. Kişiye kazandıracağı ahlak, edep her şeyin önündedir. Tıpkı Yunus Emre’nin dediği gibi:
“Vardım irfan meclisine,
Eyledim ilmi talep,
Meğer ilim bir hiç imiş,
İlla edep illa edep.”
Yunus Emre; sanattan önce, sanatın edebinin geldiğinin altını çiziyor.
Sanatın insana dönük tarafı da burası:
“Çok güzellikler yapmışız ama bu bizi Yaradan’dan uzaklaştırıyorsa o iş batıldır. Bizi Yaradan’a yaklaştırdığı sürece sanat sanattır. Sanat ilahî bir şeydir.”
İçinde yaşadığımız toplumun gerginliğini atabilmesi, ruh sükûnetine ulaşabilmesi için sanat ile meşgul olmasında fayda var.
İşin edebi elden giderse o zaman tehlike sinyalleri çalar. Kişi kendini; yaptığı eserin tek vücuda getireni gibi gördüğünde sıkıntı başlar.
Bu sebeple; eğitim veren kurumların öncelikli görevi, işin edep ve ahlakını da tekniğiyle beraber aktarmak.
“Suyun üzerindeki renkler ve biçimler; iyi ki değişiyor” dedim kendi kendime...
Allah'ın selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Halis AYAN
Sanatçı (Ressam,Kaligraf, Ebrucu)

Röportaj anında atölyede arkadaşlarla çekilen fotoğraf...

Öğretmenlerin de tercihi KO-MEK
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Meslek ve Sanat Eğitimi Kursları vatandaşların yanı sıra eğitimcilerden de büyük ilgi görüyor. 30 yıllık resim öğretmeni, 15 yıllık ebrucu Halis Ayan KO-MEK’te ebru sanatını geliştiriyor. Öğrenmenin yaşı ve mevkisi olmadığını söyleyen Halis Ayan, “KO-MEK’te verilen her eğitimde büyük emek var. Buradaki kaliteli eğitimden ben de bir eğitmen olarak yararlanıyorum” dedi.

KALİTELİ EĞİTİM ŞANSI

2009 yılında Kocaeli’ne yerleşen Ayan kısa süre içinde KO-MEK Değirmendere Kurs Merkezi’ndeki ebru derslerine başladı. Gençlerle birlikte bu sanatı geliştirmenin mutluluğunu yaşadığını söyleyen Ayan, KO-MEK’te kaliteli eğitimden yararlandığı için kendini şanslı gördüğünü kaydetti.

SERGİYE ESER GÖNDERDİ

Kursta geliştirdiği tekniklerle kısa süre içinde birçok eser ortaya çıkardığını belirten ayan, “Eserlerim, Geleneksel Türk İslam Sanatları Sergisi’nde sergilendi. Seneye Ebru çalışmalarıma devam edeceğim. KO-MEK Usta öğreticisi Erol Balcı’dan Hüsn-i Hat eğitimi almak istiyorum. Türk İslam Sanatları’nın her alanında kendimi geliştirmek için çalışmaya devam edeceğim” dedi.

İlkokuldan beri resim ve güzel yazıya merakım ve de ilgim zaten vardı. Ama; üstad Necip Fazıl'ın mısraları sanırım sanatın felsefesini şu şekilde ifade eder:

" Anladım ki sanat; ALLAH'ı aramakmış.
Gerisi yalan, herşey; çelik çomakmış..."