Önemli noktalar
Ailesinden ilham alan bir heykeltıraş : Eserleri ev hayatı, çocuklar ve paylaşılan anılarla ilgili duygulardan kaynaklanıyor.
Taştan yapılmış eşsiz eserler : Saf şekiller, doğal dokular ve çağrışımsal güç onun stilini tanımlıyor.
Minimalist, derin ifadeli bir estetik : stilize edilmiş yüzler ve figürler hafızayı, tefekkür ve dinginliği uyandırıyor.
Bir aktarım süreci : Her heykel, deneyimlenecek, aktarılacak ve kalıcı olacak bir nesne olarak tasarlanmıştır.
Üretilen nesneler ve dijital imgelerle dolu bir dünyada, Aleh Usovich'in eserleri zamansız nöbetçiler gibi duruyor. 1964'te Belarus'un Mogilev kentinde doğan bu heykeltıraş, taşa derin bir insan ruhu aşılar. Tanıdık yankılara sahip soyut formlar aracılığıyla nesnelerden çok daha fazlasını şekillendirir: hafızanın parçalarını, sessizliğin ve anlamın taşıyıcılarını diker.
Yakınlığa dayanan bir uygulama
ART06 (2024), Aleh Usovich, Heykel - Taş, 42x35 cm
Aleh Usovich'i anlamak için, sanatçının projesini anlatmak için seçtiği ses olan Oleg ile tanışmak gerekir. Bu sanatsal macera kişisel bir ihtiyaçtan doğdu: Her nesnenin gerçek, kalıcı ve duygusal bir şey ilettiği, aile ölçeğinde bir dünya yaratmak.
Usovich'in heykelleri sadece bakılacak eserler değildir. İnsanların yanında, bir oturma odasında, bir bahçede veya özel bir odada yaşamak için tasarlanmıştır. Her parça bir aile tarihinin uzantısı, nesiller arasında gizli ama güçlü bir bağ olarak tasarlanmıştır. Usovich bize iyi yapılmış bir "şeyin" anıların, jestlerin ve hikayelerin kabı olabileceğini ve bir gün torunlarımıza konuşacağını hatırlatmayı sever.
Taş bir dil olarak
ART04 (2024), Aleh Usovich, Heykel - Taş, 35x38 cm
Taşla çalışmak, yavaşlığı, dayanıklılığı ve malzemeyle sabırlı bir diyaloğu seçmek anlamına gelir. Aleh Usovich'in işinde bu taş asla soğuk değildir. Onu okşayan, yontan ve şekillendiren ellerin izini taşıyor gibi görünür. Dokuları—bazen kaba, bazen cilalı—fiziksel ama aynı zamanda ruhsal bir çalışmayı yansıtır. Buradaki form şiirsel bir niyeti takip eder.
ART04'ü (2024) düşünün, burada stilize edilmiş bir yüzün temel unsurlara indirgenmiş halini görebiliriz: gözler için iki oyuk, burun için bir çizgi. Sadece bir maske olabilecek şey, ışık ve malzemenin etkisi altında, kendi duygularımızın bir aynası haline gelir.
ART06 ile stilize edilmiş bir kuş başının temsili hem özgürlüğü hem de içgüdüyü, hayvansallık ile totem arasında çağrıştırıyor. Çizgiler yumuşak, kontrollü, neredeyse meditatif.
Son olarak, belirgin kenarları ve iddialı geometrisiyle ART05 , insan yüzünün daha çağdaş bir okumasını sunuyor - özü daha iyi ortaya çıkarmak için gereksiz ayrıntılardan arındırılmış bir tür içsellik portresi.
Aceleci bir dünyada sonsuzluğun bir nefesi
ART05 (2024), Aleh Usovich, Heykel - Taş, 40x23 cm
Aleh Usovich'in eserini bu kadar eşsiz kılan şey, hassas ve zamansız arasında bir diyalog yaratma yeteneğidir. Heykelleri, boyutları veya coşkularıyla etkilemeye çalışmaz. Sessiz derinlikleriyle, varlıklarıyla dokunurlar.
Usovich'in bir eserini seçmek, evinize kalıcı, iletmek, eşlik etmek üzere tasarlanmış anlamlı bir nesne getirmek anlamına gelir. Geçici olanın norm olduğu bir ortamda, başka bir zamansallık sunar: iletim, sabitleme ve hafıza.
Bu aynı zamanda samimiyet, özgünlük ve bağlantı arayan sanatseverlere de hitap eden bir yaklaşımdır. Çünkü, nihayetinde, Aleh Usovich'in sanatı sadece bakılacak bir şey değil, deneyimlenecek bir şeydir. Evcilleştirilebilir, yaşanabilir. Bir gün yeri doldurulamaz hale gelen o küçük eser çemberinin bir parçasıdır.
SSS
Aleh Usovich'in çalışmalarının özelliği nedir?
Aleh Usovich, hafızadan, aileden ve yakınlıktan ilham alan taş eserler yapıyor. Hem dekoratif hem de anlamlı parçalar yaratmak için soyutlama ve sembolizmi harmanlıyor.
En sevdiği ders hangisi?
İletmek istediği duyguya veya mesaja göre farklı dokularla (pürüzlü, cilalı, ham) çalıştığı doğal taş.
Bu eserler dış mekanda sergilenmeye uygun mu?
Evet, heykellerinin birçoğu taşın ışıkla, havayla ve mevsimlerle etkileşime girdiği bir bahçede veya açık alanda yaşamak üzere tasarlanmıştır.
Peki bugün onun heykelleriyle neden ilgileniyoruz?
Çünkü bunlar, özgünlük, biçimsel sadelik ve duygusal derinliğin nadir bir kombinasyonunu temsil ediyor. Bunlar, çağlar boyunca varlığını sürdürebilen ve bir aile tarihinin parçası olabilen kalıcı eserlerdir.